Ağız ve diş sağlığında meydana gelen problemler çoğu durumda semptom vermez. Dolayısıyla ağrı, şişlik gibi bir problem oluşmasını bekleyip sonrasında diş hekimini ziyaret etmek doğru bir yaklaşım değildir. En geç altı ayda bir diş muayenesi için diş hekimini ziyaret etmek gereklidir.

Hamilelik döneminde meydana gelen hormonal değişikliklere bağlı olarak dişetlerinde ağrı, şişlik, kanama semptomlarında artma meydana gelir.

Bir yandan da bu süreçte artan bulantı ve kusmalardan dolayı ağız içi asiditesinin artmasından dolayı yeni çürükler oluşabilir ve mevcut çürüklerin ilerleme hızı artabilir.

Bu süreci en iyi şekilde atlatabilmek adına diş fırçalama ile ip veya arayüz fırçalarının kullanımlarına aksatılmadan devam edilmesi önem taşır.

Bruksizm, dişlerin kenetlenmesi, birbirine sürtülmesi (gıcırdatma) veya çenenin ileri derecede sıkılması şeklinde görülen tekrarlayan çene kası aktivitesidir. Dişleri sıkmak ve gıcırdatmak genellikle kaygılı veya stresli kişilerde görülür. Gün boyu stres yaşayan kişiler, farkında olmadan gece uykuda da dişlerini sıkabilir veya gıcırdatabilir. Bunu sabah uyandıklarında çene kaslarında ağrı olarak hissedebilirler.

Tedavi sırasında hastanın durumuna göre çene egzersizleri ıslak sıcak uygulamaları ve ağrı kesici, antienflamatuar ilaçlar ve kas gevşeticiler hastanın durumuna göre önerilebilir.

Dişlerde oluşan hasarlar tedavi edildikten sonra gece uyurken kullanılacak sert bir gece plağı yavaş yavaş varolan problemleri çözecektir.

Gece plağı kullanamayan hastalarda geçici çözüm olarak özel uzmanlar tarafından uygulanan botoks tedavisi denenir.

Diş teli tedavilerinin (Ortodontik tedaviler) yaşı yoktur. Yetişkin tüm bireylere ortodonti tedavisi yapılabilmektedir.

Günümüzde şeffaf plaklarla ortodonti tedavileri yapılabilmektedir. Ayrıca bilinen diş tellerinin de estetik olan çeşitleri mevcuttur. Kişiye en uygun tedavi seçeneği muayene sonucu hastanın da görüşü alınarak seçilmektedir.

Dudaklar, dişeti, dişler gibi bir takım estetik kriterlerin ayrı ayrı ve birbiri ile olan ilişkisinin değerlendirildiği; detaylı estetik analizleri kapsayan, gülüş şeklinin değerlendirilmesidir.

Yapılan değerlendirmeler ve analizlerin sonucunda;

• Porselen kron kaplamalar
• Estetik dolgu işlemleri
• Porselen lamine işlemleri
• Beyazlatma
• Dişeti seviyelendirilmesi gibi işlemler gerekliliğe ve kişinin ihtiyacına bağlı olarak estetik bir gülüş oluşturmak için uygulanırlar.

Porselen laminaların yapımı için az da olsa diş dokusunu uzaklaştırmak gerekebilir. Kompozit laminalar da mevcut diş dokusunun üzerine direkt olarak uygulanabilir.

Porselen laminaların çok daha parlak ve kolay renklenmeyen bir yapısı vardır. Kompozit laminalar ise daha hızlı renklenmektedir.

Kompozit laminalar kırıldığında hızlı ve kolay tamir edilir. Porselen laminaların ise kırık durumunda yenilenmeleri gerekir.

Ev tipi, ofis tipi ve kombine beyazlatma teknikleri olarak üç beyazlatma tipi mevcuttur.

Ofis tipi beyazlatma; dental kliniklerde kullanılan ışın cihazı eşliğinde dişlerin diş yüzeyine uygulanan beyazlatıcı jellerle yapılan beyazlatma işlemidir.

Ev tipi beyazlatma; kişiye özel olarak yapılan  beyazlatma plakları ve ev tipi beyazlatma jelleriyle 1-2 hafta süresince kullanılarak yapılan beyazlatma işlemidir.

Kombine beyazlatmada bu iki tekniğin birlikte uygulanması söz konusudur.

Beyazlatma işlemi sonrası dişlerde hassasiyet oluşması normaldir. Maksimum 1-2 gün içerisinde azalarak tamamıyla geçer.

Her çürük diş ağrı semptomu vermez. Yüzeysel çürükler çoğu hastada herhangi bir semptom vermez. Derin çürükler ise soğuk hassasiyeti veya sızlama gibi semptomların oluşmasına sebep olabilir. Fakat çoğu zaman çürük herhangi bir semptom vermeden dişin canlı dokusuna ulaşır ve bu durumda dişe kanal tedavisi yapılması gerekir.

Her çürük diş, ağız kokusuna sebep olmaz. Çürüğün boyut olarak büyük olduğu durumlarda çürüğün dişte yarattığı boşluk gıda birikimine ve temizlenememesine sebep olur. Bu da ağız kokusu ve diş ağrısına sebep olmaktadır.

Yapılan dolgular rutin kontrollerde sürekli olarak kontrol edilmelidir. Değişmeleri gereken belirli bir zaman yoktur.

Dolgunun değişmesinde belirleyici kriterler ise;

• Dolgunun kırılması
• Dolgunun düşmüş olması
• Dişte yeni çürük oluşması
• Dolgu ile diş arasına yemek sıkışması
• Ağrı veya hassasiyet olmasıdır.

Dişteki mevcut enfeksiyon ancak kanal tedavisi yapılarak iyileştirilebilir. Antibiyotik; sadece genel bir şişlik ve ağrı durumunda ancak hekiminiz önerdiği takdirde kanal tedavisini desteklemek amacıyla kullanılabilir.

Bazı kanal tedavisi görmüş dişlerde zaman içerisinde diş renginde koyulaşma görülebilir. Bu koyulaşma genellikle kanalda kullanılan dolgu malzemesinden kaynaklanır. Dişin iç kısmına yerleştirilen iç beyazlatma işlemiyle bu renkleşme giderilebilmektedir.

Dişetlerinde meydana gelen kanama genellikle dişeti hastalığı habercisidir. Diş yüzeyinde biriken ve temizlenemeyen diştaşları zamanla dişetlerinde kanamaya sebep olurlar.

Diştaşı temizliği ve gerektiği takdirde ileri dişeti işlemleri yapılması ve ağız hijyeninin arttırılması ile bu hastalığın tedavisi sağlanabilir.

Çene kemiğine implantın yerleştirilmesi tek seanslık bir işlemdir. Takiben kemik durumuna göre 2-3 ay implantın kemikle kaynaşması beklenir. Sonrasında protez yapımına başlanarak yaklaşık 2 haftada protez tedavisi de tamamlanır.

Kontrol altına alınamayan sistemik hastalıklarda (örneğin diyabet), menapoz veya kemik hastalıkları dolayısı ile bifosfanat grubu ilaç kullananlarda ve yakın zamanda radyoterapi ya da kemoterapi görmüş hastalarda uygulaması doğru değildir ancak gerekli tedbirler alındıktan sonra uygulanabilir. Vücudun implantı kabul etmemesi mümkün değildir ancak nadir de olsa implantlarda problem görülüp yeniden uygulanması gerekebilir.

İmplant uygulaması sonrası bekleme sürecinde geçici protezler yapılmakta-dır bu sayede estetik açıdan problem oluşmamaktadır.

Yirmi yaş dişleri eğer çene kemiği ve diş sıralaması içinde yer bulabildiyse ve ağız içinde tamamıyla çıktıysa; herhangi bir semptoma da sebep olmu-yorsa ve hasta tarafından temizlenebiliyor ise ortodontik sebepler dışında çekilmesi gerekmeyebilir.